maden

24 Eylül 2019 Salı günü, saat 19.00’da Salon 56’da;  Dr. Bülent Şentürk’ün (MINE’ 84) katılımıyla ‘‘Altın Madenciliği ve Gerçekler’’ üzerine söyleşi gerçekleştirilecektir.

Doğal kaynaklar, altın, siyanür, çevre, sömürge madenciliği ve toplumsal fayda başlıklarını konuşacağımız söyleşimize tüm üyelerimiz davetlidir.  

Saygılarımızla,
ODTÜ Mezunları Derneği

Bugün günlerden SOMA…

301 SOMA bugün… Hatırlıyor musunuz?

5 yıl geçti üstünden!

Manisa Soma’da 13 Mayıs 2014’te meydana gelen ve 301 canımızı yitirdiğimiz yüzyılın en büyük iş cinayetinin 5. yıldönümü bugün.

13 Mayıs 2014’te ülkemizin içini yakan Soma maden faciası yaşandı. Madende çıkan yangın nedeniyle ölen 301 madenciyi aklımızdan çıkarmadık; unutmadık ve de unutturmayacağız Biz ODTÜ Mezunları Derneği olarak…

Ölenler, yoksulluk ve acı içinde öldüler; arkalarında gözü yaşlı ailelerini ve çocuklarını bıraktılar. Kömür Madenciliği, ülkemizde bu yüzyılın başındaki kapitalist ülkelerin çalıştırdığı İngiltere ve Almanya’daki şartlardan daha bile kötü durumda.  21. yüzyılda, halâ 18. yüzyıl vahşi kapitalizm ortamını aratmayan koşullarda çalışan maden emekçileri var. Neden?

15 yıl hapis cezası verilen şirketin yönetim kurulu başkanı ise yurt dışı yasağı konularak tahliye edildi. Davada 5 tutuklu sanığa, 15 ila 22 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları verildi! Bu karar ile bize, “Soma’da yaşanan basit bir kazadır” deniliyor. Toplam 14 sanığın cezalandırılması sorunun çözümü için yeterli değildir. Sorunun esas kanyağına da inilmeli ve gerçek sorumlular yargılanarak cezalandırılmalıdır.

Soma’da 4 yeni termik santral açıldı. İktidar için bu santraller, elde edilecek rant bakımından çok önemli. Ancak diğer boyutu ile bu santraller, Türkiye’nin ekosistemi açısından son derece riskli. Türkiye’nin bu kirlilik yaratan termik santral yapması için süreç devam ederken, yöre halkının tepki ve direnişine karşı, adalet mekanizmasının bu çevreye yönelik tehdide ortak edilmesi gündemde…

İSİG Meclisi’nin 2018 yılı raporuna göre en az 1923 emekçi yaşamını yitirdi geçen yıl…

Ya bu yılın ilk dört ayı? 2019 yılının ilk dört ayında en az 545 emekçi cinayetlerinde yaşamını yitirdi.

İşe giderken yollarda geçen saatler; işyerinde güvencesiz çalışma koşulları; uzun çalışma saatleri; iki kişinin yapacağı işi tek başına yapmaya zorlamalar; sağlıksız yemekler; alınmayan iş güvenliği önlemleri; patronun bitmek bilmeyen hakaretleri… Yaşamak için değil, adeta çalışmak için yaşamak zorunda bırakılmak!

Evde, bir türlü denkleştirilemeyen kira, gıda, eğitim-sağlık giderleri ve faturalar… Resmi enflasyon yüzde 20’nin üstünde, gerçekte daha da fazla. İşten çıkarmalar, emekçilerin hak istemlerine karşı baskılar, grev yasaklamalar… İşte güvencesizlik tam da bu! Güvencesizliği bugünün çalışma ve yaşam disiplini haline getiren AKP’nin iktidar yılları boyunca İş Cinayetlerinde yaklaşık 22 bin 500 işçi yaşamını yitirdi…

Ülkemizde Soma gibi bir facia yaşandıktan sonra dahi her ay onlarca emekçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmekte.

Bu kaza mıdır, kader midir? Hayır, bu resmen cinayettir! Emekçileri güvencesizliğe, taşeronlaşmaya, denetimsizliğe teslim edenlerin işlediği cinayet…

“Bu işin fıtratında var” diyerek bilim ve tekniğin karşısında olanlar, biz ODTÜ MEZUNLARI derneği olarak, öngörülen ve önlenebilir risklerin ne kaza, ne fıtrat olmadığını biliyoruz. Biz biliyoruz ki; bilim ve tekniğin uygulandığı, kamunun denetim görevinin yerine getirildiği, işçilerin sendikalı olduğu, hukuki ve demokratik değerlere bağlı, insan haklarına saygılı gelişmiş toplumlarda bu tür iş cinayetleri neredeyse hiç yaşanmamaktadır.

Bir kez daha söylüyoruz; Soma’da yaşanan kaza değil cinayettir. 301 maden emekçisinin ölümü kader değil katliamdır. Bu katliamın sorumluları hala hesap vermemiştir. Kamu vicdanı yaralıdır.

301 canımızın acısı hala yüreğimizde. 13 Mayıs işçi katliamında Soma’da yaşamını yitiren tüm maden emekçilerini saygıyla anıyor, yakınlarına ve tüm maden emekçilerine bir kez daha başsağlığı diliyoruz.

Kirli çizmelerin ve temiz yüreklerin anısına #301SOMA’yı unutmayın, unutturmayın…

Selam olsun yeraltından güneş toplayanlara…

ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ
YÖNETİM KURULU

Yeraltından güneş toplayanlara selam olsun…

Bugün “4 Aralık Dünya Madenciler Günü”.

21. yüzyılda hala 18. yüzyıl vahşi kapitalizm ortamını aratmayan koşullarda çalışan maden işçilerinin maalesef “kutlanacak” bir bayramı yok.

Türkiye, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, “iş kazalarında” 88 ülke arasında ilk 20 arasında yer alıyor. Uzmanlara göre önlem alındığı takdirde “önlenebilir” olan ve Soma’da 301, Ermenek’te 18, Karadon’da 30, Dursunbey’de 17, Küre’de 19, Şirvan’da 16 kişiyi kaybettiğimiz, saymaya dilimizin varmadığı kadar çok insan hayatına mal olan maden cinayetlerinde, AKP’li yıllarda en az 1600 ün üstünde işçi hayatını kaybetti. Maden iş cinayetlerinin yarısı, devlet ve özel şirketlerin göz yumduğu kaçak maden ocaklarında meydana geldi. Güvencesiz, esnek ve daha ucuza çalıştırılan işçilerle maden çıkarılmasının hem hükümete hem de özel şirketlere daha cazip gelmesi, AKP’nin “fıtrat” söylemleriyle madencileri ölümle “beşik kertmesi” olarak yansıtmaya çalışması maden cinayetlerinin yaşanmasının önünü açtı.

METRE ve TON EDERİNİN AĞIR BEDELİ…

Canlarına kasteden, 21. yüzyılda 18. yüzyıl vahşi kapitalizm koşullarını aratmayan bir biçimde güvenliksiz ve güvencesiz uygulamalarla çalıştırılan, madenciliğin genetiğine aykırı taşeron firmaların bünyesinde (inşaat, yapı vb.) ter döken işçiler, asıl işçilerle aynı işi yapmasına rağmen emeğinin karşılığını alamıyor. Taşeron firma, ilerleme ve ton usulü çalıştığı için işçiler de bunun üzerinden maaş alıyor. Yani ne kadar metre ilerleyip, ne kadar ton üretirse o kadar para alıyor. İşçiler, daha fazla “kar” için, güvenlik önlemleri umursanmaksızın ilerleme endeksli çalıştırıldıkça, ölüme bir o kadar daha yaklaştırılıyor.

Tüm maden şehitlerimizi bir kez daha sevgi, saygı, şükran ve rahmetle anarken,

YÜREĞİNDE İNSAN SEVGİSİ OLAN TÜM MADEN EMEKÇİLERİNİ; MADENCİNİN ÖFKESİ, UMUDU VE DİRENİŞİYLE SELAMLIYORUZ…4 Aralık 2018

ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ

YÖNETİM KURULU