Bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü.
Temel hak ve özgürlükler alanındaki belgelerin anayasası olarak nitelendirilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin imzalandığı gün bugün.
Dünya her alanda, her konuda ve her ölçekte âdeta küresel bir köye evrilmiş durumda. Ancak küresel hâle gelen bu dünyada maalesef insan haklarına riayet ve hak ihlallerine karşı farkındalık ve müdahale, bir türlü küresel bir hassasiyet hâline dönüşemiyor, dönüştürülmüyor.
Güç ilişkileri, stratejiler, iş birlikleri, büyük planlar gibi faktörler; insan hakları konusunda coğrafya, din, ırk, etnisite gibi unsurlar üzerinden ayrımcılığı kolaylıkla devreye sokup kimi zaman büyük bir yıkıma ve zalimliğe yol açabiliyor kimi zaman da insan haklarının tüm dünyanın gözü önünde ayaklar altına alınmasını görmezden gelebiliyor. Öyle ki; emperyalist güçlerin “büyük” emelleri, özellikle bazı coğrafyalardaki insanlığın kaderini “küçük” bir meseleye veya önemsenmeyebilecek bir detaya dönüştürebiliyor. İnsan hakları konusunda dünyanın görme bozukluğu toplumları büyük yıkım ve acılara sürüklüyor. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, BM’ye üye ülkeleri bağlayan yasal bir araç olmasına rağmen fiili geçerliliği konusunda çok fazla tereddütlerimiz vardır.
Yaşadığımız bu yüzyılda, dünyanın ve insanlığın, yeni bir insanlık hakkı uygulamasına gereksinimi olduğu muhakkak bir biçimde kendini göstermektedir. Yeni insanlık hakları anlayışının kapsayıcı, ayrımcılık içermeyen, sadece söylem düzeyinde değil eylem düzeyinde de hak ihlallerine karşı net ve ortak bir tavır ve müdahaleyi işlevsel hâle getiren bir çerçeveye sahip olması gerektiğine kuşku yoktur.
Fidel Castro’nun da belirttiği gibi;
“Bizler çoğu kez insan hakları üzerine konuşuyoruz. Ama aynı zamanda insanların hakları üzerine de konuşmalıyız. Diğerleri lüks otomobillere binebilsin diye neden bazı insanlar çıplak ayaklarıyla yürümek zorunda? Diğerleri 70 yıl yaşasın diye neden bazı insanlar 35 yıl yaşamak zorunda? Diğerleri müthiş derecede zengin olsun diye neden bazıları berbat bir şekilde yoksul olmak zorunda?”
Bu duygu ve düşüncelerle 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü kutlamak istiyor ve dünyanın her köşesini, her milletini ve her rengini kapsayan, adalet, vicdan ve eşitlik zemininde yoğrulan bir insan hakkı anlayışının hep birlikte inşa edildiği bir dünyaya kavuşacağımız güneşli günleri ülkemiz ve dünya adına diliyoruz.
ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ
YÖNETİM KURULU