Basın Açıklamaları

Bozkır’ın ortasında, öğrencileri ile bir orman yaratan Rektör Kemal Kurdaş’tan, 12 Eylül Paşaları’na “…bakın Paşam, sorun buradan kaynaklanıyor. Biz öğrenciye ne öğreteceğimizi tam olarak bilmiyoruz. Daha doğrusu emin değiliz. Eğer öğreteceğimiz her şeyden emin olsaydık, o zaman orası üniversite olmazdı. Üniversite, tartışarak gerçeklerin arandığı bir kurumdur. Tartışma olan yerde de sorun çıkması doğaldır…” diyen bir bilim adamı Prof. Cahit Arf’tan aydınlanan ODTÜ’ye, günümüzde karanlık hâkim kılınmaya çalışılmakta…

Önce okul yönetimi ODTÜ Medya Topluluğu’nun ekipmanlarına el koydu. 20 Aralık 2018’de ise bu sefer Öğrenci Dekanlığı’ndan gönderilen elektronik ileti ile Topluluğun kapatıldığı bildirildi.

Benzer biçimde ülke genelinde de karanlığı aydınlatma yükümlülüğü bulunan medya, üzerindeki baskı, sansür ve terör nedeni ile bu görevini yapamaz hale getirilmektedir.

Ülkemizin aydınlanma ve özgürlük alanlarındaki öncü kurumlardan biri olan ODTÜ’de yaşanan olaylar; aydınlık, ilericilik ve özgürlük gibi kavramlardan çok uzaktadır. Bağımsız medyaya en çok ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde; bağımsız medya organlarının zorla el değiştirdiği, kapatıldığı, çalışanlarının tutuklandığı, tehdit edildiği, sansürlendiği ülkemizde; nefes alacak, özgür konuşacak nadir yeşil alanlarımızın en önemlerinden biri olan ODTÜ’de de sansür ve baskı ortamının yaşanıyor olması, üzüntü ve endişe vericidir.

Hep söylüyoruz; dayanışma, hayat kurtarır ve her dönem baskıya üstün gelmiştir ve gelecektir. Bu gri, soluk, tatsız, güdük günler geçecek; özgür ve çok renkli olacağımız günler elbette geri gelecektir. “Biz” olmayı başarmak, birlikte olmak, dayanışmak, öncelikli görevimizdir. Tüm ODTÜ’lülerin bu sorumluluk bilinciyle hareket edeceğine inanıyoruz.

ODTÜ Medya Topluluğu’nun yanında olduğumuzu, tüm mezunlarımıza ve öğrencilerimize bildirmeyi görev sayarken, ODTÜ ve Türkiye tarihinde karanlık sayfalarda yer alacak bu günlerden, “bir orman gibi kardeşçesine” birbirimize sarılarak çıkacağız. Elbet bir gün, bu karanlık ve utanç dolu günlerden çıkıp, hak ettiğimiz güneşli günlere “merhaba” diyeceğiz.

Saygılarımızla,

ODTÜ Mezunları Derneği

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde basın ve demokrasi tarihine kara leke olarak geçecek yeni bir gelişme daha yaşandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucunda, Derneğimiz kurucularından ve önceki Başkanlarımızdan (18.09.1968 – 14.05.1969) Sözcü Gazetesi yazarı Emin Çölaşan hakkında “FETÖ’ye üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendiğini basından öğrenmiş bulunmaktayız.

Uzun yıllardır çeşitli gazetelerde yazarlık yapan Sayın Emin Çölaşan’a karşı yapılan bu suçlamaların nedenleri mutlaka Bağımsız Yargıçlar tarafından da değerlendirilecektir. Devlet baskısı ve korkusu ile yaşayan bir basın, kamunun avukatlığı görevini yerine getiremez, toplumsal yararları savunamaz.

ODTÜ Mezunları Derneği olarak;

Basın özgürlüğüne yapılan her türlü baskıyı kabul edilemez buluyoruz. Derneğimizin kurucularından ve önceki Başkanlarımızdan gazeteci yazar Emin Çölaşan’a karşı uygulanan baskıcı ve sindirmeci politikaları bir kez daha şiddetle kınıyoruz. Yargının olması gereken bağımsız bir şekilde, gerekli incelemeleri yaptıktan sonra durumun açıklığa kavuşmasını bekliyoruz.

ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ

YÖNETİM KURULU

Bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü.

Temel hak ve özgürlükler alanındaki belgelerin anayasası olarak nitelendirilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin imzalandığı gün bugün.

Dünya her alanda, her konuda ve her ölçekte âdeta küresel bir köye evrilmiş durumda. Ancak küresel hâle gelen bu dünyada maalesef insan haklarına riayet ve hak ihlallerine karşı farkındalık ve müdahale, bir türlü küresel bir hassasiyet hâline dönüşemiyor, dönüştürülmüyor.

Güç ilişkileri, stratejiler, iş birlikleri, büyük planlar gibi faktörler; insan hakları konusunda coğrafya, din, ırk, etnisite gibi unsurlar üzerinden ayrımcılığı kolaylıkla devreye sokup kimi zaman büyük bir yıkıma ve zalimliğe yol açabiliyor kimi zaman da insan haklarının tüm dünyanın gözü önünde ayaklar altına alınmasını görmezden gelebiliyor. Öyle ki; emperyalist güçlerin “büyük” emelleri, özellikle bazı coğrafyalardaki insanlığın kaderini “küçük” bir meseleye veya önemsenmeyebilecek bir detaya dönüştürebiliyor. İnsan hakları konusunda dünyanın görme bozukluğu toplumları büyük yıkım ve acılara sürüklüyor. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, BM’ye üye ülkeleri bağlayan yasal bir araç olmasına rağmen fiili geçerliliği konusunda çok fazla tereddütlerimiz vardır.

Yaşadığımız bu yüzyılda, dünyanın ve insanlığın, yeni bir insanlık hakkı uygulamasına gereksinimi olduğu muhakkak bir biçimde kendini göstermektedir. Yeni insanlık hakları anlayışının kapsayıcı, ayrımcılık içermeyen, sadece söylem düzeyinde değil eylem düzeyinde de hak ihlallerine karşı net ve ortak bir tavır ve müdahaleyi işlevsel hâle getiren bir çerçeveye sahip olması gerektiğine kuşku yoktur.

Fidel Castro’nun da belirttiği gibi;

“Bizler çoğu kez insan hakları üzerine konuşuyoruz. Ama aynı zamanda insanların hakları üzerine de konuşmalıyız. Diğerleri lüks otomobillere binebilsin diye neden bazı insanlar çıplak ayaklarıyla yürümek zorunda? Diğerleri 70 yıl yaşasın diye neden bazı insanlar 35 yıl yaşamak zorunda? Diğerleri müthiş derecede zengin olsun diye neden bazıları berbat bir şekilde yoksul olmak zorunda?”

Bu duygu ve düşüncelerle 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü kutlamak istiyor ve dünyanın her köşesini, her milletini ve her rengini kapsayan, adalet, vicdan ve eşitlik zemininde yoğrulan bir insan hakkı anlayışının hep birlikte inşa edildiği bir dünyaya kavuşacağımız güneşli günleri ülkemiz ve dünya adına diliyoruz.

ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ

YÖNETİM KURULU

Dünya çocuk edebiyatında çok önemli bir yer tutan, dünyanın farklı dillerinde ve lehçelerinde basılmış ve dünyada en çok okunan kitaplar listesinde başlarda yer alan bir klasik, “Küçük Prens” kitabı Aralık ayı sergimizin ve sunumumuzun konusu.  Koleksiyon Kulübümüzün 2018-2019 dönemi beşinci buluşmasında yer alacak “Küçük Prens” kitapları sadece bir koleksiyon ürünü olmaktan çıkmış, bu kitapların biriktirilmesine, yeni baskılarının yapılmasına, tanıtımına, korunmasına ve sergilenmesine olanak sağlayacak “Küçük Prens Müzesi”nin kurulması ve onun yaşatılması da bu koleksiyonları yapan koleksiyonerlerimizin en büyük hedefi olmuş.

Kitap, broşür, poster gibi objelerin sergileneceği 68. Sergi,  Kazım İnal, Mehmet Sobacı ve Yıldıray Lise(BIO’97) tarafından hazırlanmış olup, sunum toplantısında konuklarımız hem koleksiyonları hakkında hem de müze girişimi hakkında bilgi vereceklerdir.

İlgi duyan tüm üyelerimizi ve dostlarımızı 4 Aralık 2018 Salı saat 19.30’da Salon 56’da yapılacak toplantımıza bekliyoruz.

Saygılarımızla,

ODTÜ Mezunları Derneği

__________________________________________________________________________

Koleksiyon Kulübü 2018-2019 Birinci Çeyrek Programı

26 Kasım 2018 pazartesi günü öğlen saatlerinde, Üniversitemiz A4 kapısı yolunda, ihmal olduğu açık olan, elim bir trafik kazası sonucu Psikoloji bölümü son sınıf öğrencisi İrem Kütük’ün hayatını kaybetmesinden dolayı derin bir üzüntü duymaktayız.

Bu nevi kazaların tekrarının yaşanmamasını umut ederek, hayatını kaybeden öğrencimizin yakınlarına, ailesine ve tüm ODTÜ öğrencilerine sabır ve başsağlığı diliyoruz.

ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ
YÖNETİM KURULU

Üniversitemizin Kimya Bölümü’nden mezun, Biyoloji Bölümü’nde yüksek lisans öğrencisi olan Ali Baran Göğüş’ün hayatını kaybetmesinden dolayı büyük bir üzüntü duyuyoruz.

Geleceğimiz olan gençlerimize daha çok sahip çıkmamız gerekliliğinin bilincinde olarak ailesine ve arkadaşlarına sabırlar dileriz.

Koleksiyon Kulübümüzün 2018-2019 dönemi dördüncü buluşmasında onur konuğu olarak koleksiyoner Sayın Akın Gökyay konuğumuz oluyor. Toplantımızda iş adamı Akın Gökyay’ın 1975’te başlayan satranç takımı koleksiyonu serüveninin müzeye dönüşme öyküsünü dinleyeceğiz.

Gökyay Vakfı Satranç Müzesi 13 Ekim 2015 tarihinde ziyaretçilerine kapılarını açmıştır. Türkiye’nin tek satranç müzesi olan müze, bir koleksiyon müzesi olarak dünyada da türünün tek örneğidir.  2012 yılında 412 satranç takımıyla Guinness Rekorlar Kitabına adını yazdıran koleksiyon, dünyanın 110 ülkesinden 700 satranç takımıyla satranç müzeleri içinde en büyük satranç koleksiyonuna ev sahipliği yapan müzedir.

Gökyay Vakfı Satranç Müzesi Ankara’nın tarihi yerleşim bölgesi olan Altındağ’da, Ankara’nın geleneksel mimari yapısını da yaşatan müze binasında modern müzecilik hizmeti vermekte ve Ankara’nın değerlerini korumak konusunda da öncülük etmektedir. Günümüz modern müzecilik anlayışı gereği kültür, sanat ve eğitim konularında da yüzünü topluma dönmüş bir müze olma çizgisinde yoluna devam etmektedir.

İlgi duyan tüm üyelerimizi ve ODTÜ’lü dostlarımızı 20 Kasım 2018 Salı günü saat 19.30’da Salon 56’da yapılacak toplantımıza bekliyoruz.

Saygılarımızla,

ODTÜ Mezunları Derneği

__________________________________________________________________________

Koleksiyon Kulübü 2018-2019 Birinci Çeyrek Programı

Bugün 10 Kasım,

Bizim de gözlerimiz Mavi…

Cumhuriyeti yok etmeye yönelik saldırılara karşı durmaya ve Cumhuriyetin ilkelerinin savunucusu olmaya, gelecek nesillerin özgür bireyler olarak yetişmesi için dün olduğu gibi bugün de mücadele etmeye devam edeceğiz.

Emperyalizme karşı verilen ulusal bağımsızlık mücadelemizin önderi Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü sonsuzluğa yolculuğunun 80. yılında saygı ve özlem ile anıyoruz.

ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ
YÖNETİM KURULU

Mustafa Kemal ve arkadaşlarının TBMM’de oy birliği ile ilan ettiği cumhuriyetin 95. yıl dönümünde emperyalizme karşı verilen kurtuluş savaşının önemini, cumhuriyetin kazanımlarının değerini, anti-emperyalist tavır alış olmaksızın tam bağımsız olunamayacağını bir kez daha gördük.

Bugün tek adam rejimine ve TBMM’nin işlevsizliğine doğru hızla ilerliyoruz. Türkiye, modern cumhuriyeti, demokrasiyi, parlamenter temsili rejimi, kuvvetler ayrılığını, laikliğin gerekleri ile demokratik hak ve özgürlükleri yok etmeye yönelik uygulama ve hukuka aykırılıklarla rejimi örselenmiş bir ülke olmuştur.

Cumhuriyet, ulus-halk egemenliğinden; ümmet, zümre, yandaş egemenliğine doğru içerik ve anlam yitimine uğratılmıştır.

Bu durum, demokratik, laik, özgürlükçü, eşitlikçi, çağdaş ve barışçıl niteliklere sahip bir Türkiye ve Cumhuriyet özlemi içindeki tüm ODTÜ bileşenlerine yeni ve ağır sorumluluklar yüklemektedir.

ODTÜ Mezunları Derneği;

Laik, Demokratik ve Çağdaş Cumhuriyet, emek ve modern toplumsal yaşam savunusuna kararlılıkla devam edecektir. Bu sorumluluk bilinciyle üyelerimizin ve ailelerinin Cumhuriyet Bayramını kutlar, aydınlık dolu yarınlara birlikte ulaşmayı dilerken, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz.

Saygılarımızla,

ODTÜ Mezunları Derneği
Yönetim Kurulu

Bundan tam 3 yıl önce, başkent Ankara’da bir arada yaşama ve demokrasi talebi ile toplanan, en küçüğü 8 yaşında olan 103 canı, ortaçağ karanlığından çıkmış kanlı ve karanlık bir el kullanılarak düzenlenen kalleşçe bir saldırıya kurban verdik.

O günkü acı ve çaresizliği, kulakları sağır eden çığlıkları unutmak mümkün değil.

Katliamın mağdurları ve bütün insanlık; hala adaletin yerini bulacağı günü bekliyor.

Hiç tükenmeyen umudumuzla yüzyıllardır bu topraklarda birlikte yaşadığımız gibi yaşamaya devam edecek, bütün farklılıklarımızla emekten, özgürlükten, çağdaşlıktan yana bir başka dünyanın mümkün olduğu inancımızla ve ısrarla “emek, barış, demokrasi, çağdaşlık” demeye devam edeceğiz.

Yitirdiğimiz canların anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Unutmadık, unutturmayacağız…

ODTÜ Mezunları Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
A. İrfan TÜRKKOLU

10 Ekim 2018 saat 10.04’te ellerimizde karanfillerimizle Ankara Garı önünde, Emek-Barış-Demokrasi Meydanı’nda buluşacağız. Tüm üyelerimizi bekliyoruz.