17 Ağustos 1999 saat 03.02’de 45 saniye içinde ülke tarihimizin en yıkıcı sonuçlarına sebep olan Marmara depremini yaşadık. Yaşanan 7,4 büyüklüğündeki depremde; resmi verilere göre 18.373 kişi yaşamını yitirdi, 23.781 kişi yaralandı, 328.113 ev ve iş yeri yıkıldı. Can ve mal kaybının yanı sıra, milyonlarca insan hala o anların travması ile yaşamını sürdürmeye çalışıyor.
Ülke tarihinin en büyük felaketlerinden biri olan depremin üzerinden geçen 22 yılda ne yazık ki bu acıların yeniden yaşanmaması adına gerekli önlemlerin alındığını söyleyemiyoruz. Geçtiğimiz hafta Karadeniz Bölgesinde yaşanan sel felaketi bunun en somut ve en acı örneklerinden biridir.
Bu süre zarfı içinde gerekli önlemlerin alınması, yeterli denetimin sağlanması bir yana yapılaşmaya uygun olmayan birçok alan rant için betonlaştırılmıştır. Dere yataklarına konutlar inşa edilmiştir. “İmar Barışı” adı altında dayanıksız ve güvenli olmayan birçok yapı af kapsamına alınmıştır. Bunların bedelini ise ne yazık ki hayatlarımızla ödemeye devam etmekteyiz.
Deprem, yoğun yağış vb. durumlar bu coğrafyanın gerçekliğidir. Öldüren afetler değil, bu gerçekliğe gözlerini yumarak kontrolsüz yapılaşmanın önüne açan, ülkeyi betona terk eden uygulamalar, yönetimlerdir.
Bugün, İstanbul’un büyük oranda etkileneceği ön görülen 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem beklenmektedir. İstanbul’daki yapılaşma depreme uygun değildir. Bu konuda alınan önlemler yetersizdir. Üstüne üstlük uzmanların tüm uyarılarına rağmen Kanal İstanbul projesinde ısrar edilmektedir. Bu projenin varlığında gerçekleşecek olan bir afet, kentin yok oluşu anlamına gelecektir.
Yaşadığımız bunca felaket, yitirdiğimiz bunca canın ardından daha fazla acı yaşamadan insan yaşamını tehdit eden yapılaşmadan vazgeçilmelidir. Kanal İstanbul başta olmak üzere doğanın talanına dayanan, insan yaşamı için risk taşıyan tüm projeler durdurulmalıdır. Bilim ışığında, yaşamı önceleyen, planlı bir kentleşme programı altında riskli tüm yapılar ve bölgeler meslek odalarının gözetiminde yeniden değerlendirilmeli ve gerekli çalışmalar şeffaf bir şekilde yapılmalıdır.
1999 Marmara Depreminde canlarını kaybedenleri bir kez daha saygı ile anıyoruz. Sesinizi duyuyoruz.
Unutmadık! Unutturmayacağız!
Saygılarımızla
ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ
