ODTÜ Tarihinden: Semih Erbek
“ODTÜ otobüslerine yapılan baskın sonrasında yaralanan 6 öğrenci Hacettepe Hastanesine kaldırıldı. Bu yaralı öğrencilerimizden Semih Erbek, 11 Şubat günü Hacettepe Hastanesinde hayatını kaybetti. Erbek daha önce 4 kez çeşitli yerlerinden ameliyat edildi, ancak kendisini kurtarmak mümkün olamadı. ODTÜ Mimarlık Fakültesi ikinci sınıf öğrencilerinden olan Erbek 20 yaşındaydı. Karaciğer delinmesi ve iltihaplanması sonucu öldüğü bildirilen Semih Erbek’in ölmesi üzerine, ODTÜ öğrencileri Hacettepe Hastanesine gittiler, cenazesini istediler. Bu arada çok sayıda toplum polisinin de hastaneye gelerek sıkı güvenlik önlemleri aldığı görülüyordu. Polis, Erbek’in cenazesini Ankara Tıp Fakültesi Adli Tıp Bölümüne otopsi yapılmak üzere götürdü. Öğrenciler cenazeyi almak istediler, polis bunu engelliyordu. Cenazenin otopsi yapılmak için adli tıbba götürülmesinden sonra öğrenciler toplu halde Siyasal Bilgiler fakültesine gittiler ve bir forum düzenlediler.
Forumdan sonra ODTÜ Öğrenci Temsilciliği bir bildiri yayımlayarak olayı özetliyor ve “Erbek’i vuran faşist katillerin jandarma yedeğinde ve okul yöneticilerinin kanadı altında sınavlara girdiklerini” ileri sürüyorlardı.
ODTÜ Öğrenci Temsilciliğinin yayımladığı bildiri aynen şöyle idi:
3 Ocak 1976’da güpegündüz Ankara’da Genelkurmay’ın önünde ODTÜ otobüsleri faşist komandolarca basılmıştı. Yaralanan devrimci arkadaşımız Semih Erbek, 3 Ocak 1976’dan bu yana Hacettepe Hastanesinde tedavi edilmeye çalışıldı. Ama bir aydan fazla komada kalmasına rağmen kurtarılamayarak bugün (11 Şubat 1976) saat 13.00 sularında arkadaşımızı kaybettik. Arkadaşımızın cenazesi aynı gün saat 15.30’da polis tarafından adli tıbba götürüleceği söylenerek Hacettepe Hastanesinden alınmıştır. Polis cenazeyi öğrenci arkadaşlara vermemiştir.
ODTÜ öğrencisi Semih Erbek’in ölümü üzerine yapılan cenaze törenine polis ateş açtı, ODTÜ öğrencisi Gülay Özdemir tabanca kurşunuyla ağır yaralandı. Ayrıca iki öğrenci yaralandı.
Dışarıdan gelen saldırıların yanı sıra içeriden de ODTÜ öğrencilerine, kazandıkları haklara karşı yeni saldırılar başladı. Rektör Somer, kendisini eleştiren bir bildiri yayımlandığından dolayı bu bildiriyi geri almazsa veya inkar etmezse öğrenci temsilciliğini feshedeceğini temsilcilere bildirdi. Fakat öğrenci temsilcileri bildiride yazılanlara sonuna kadar katıldıklarını ayrıca Öğrenci Temsilciliğinin bir çırpıda kişisel kaprislerle feshedilebilecek bir kurum olmadığını rektöre bildirdiler. Bunun üzerine Rektör Somer, Öğrenci Temsilciliği Yürütme Kurulu üyelerini kendisine hakaret ettikleri gerekçesiyle disiplin kuruluna verdi. Öğrenci Temsilcileri disiplin kurulunda,Öğrenci Temsilciliği kurumunu savunarak eski yanıtlarında ve iddialarında ısrar ettiler. Rektör hakkında getirdikleri eleştirilerin onun bu davranışıyla da kanıtlanmış olduğunu belirttiler.”
Alıntı: ODTÜ TARİHÇE, Nurettin Çalışkan, S.289-290
