Mahsa Amini, başörtüsü kurallarına uymadığı gerekçesiyle İran ahlak polisi tarafından gözaltına alındı. Gözaltında iken ölümü İranlı kadınlar için dayatmaya karşı bir isyan ateşini başlattı. O günden bu yana özgürlükleri için, yaşamları için sokakları dolduran İranlı kadınlar katledilmeye devam ediyor.
1979’dan bu yana başörtüsü dayatması bulunan İran’da, ahlak polisi olarak adlandırılan teşkilat dini referanslarla kadınların giyim, kuşam ve davranış biçimlerini “denetliyor”. Sistem tarafından doğru bulunmayan her türlü tercih en ağır şekilde cezalandırılıyor. Bugün yalnızca İran’da değil, dünyanın her yerinde dinci, faşist rejimlerin üzerlerinden silindir gibi geçtiği kadınlar, bir nefeslik özgürlük için yaşamlarından oluyor. Ülkeler, isimler, katiller değişse de gerici erkek egemen devlet şiddetinin kurduğu düzen, her an kadınlara fiziksel, cinsel, ekonomik, psikolojik şiddet uyguluyor, çoğu zaman da kadınları vahşice katlediyor.
Yine bugün, kadınlar dünyanın hiçbir yerinde iktidarların kendilerine dayattığı yaşam tarzlarını kabul etmiyor. Mücadeleden asla vazgeçmiyor. “Bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz bizimdir!” diye haykırıyor.
Kadınlar dünyanın her yerinde Mahsa Amini’nin katledilmesine karşı İranlı kadınlarla dayanışma eylemleri örgütlüyor.
Protesto gösterilerinde ön saflarda, her türlü dayatmaya karşı özgürlükleri için mücadele eden kadınları görüyor ve direnişlerine sahip çıkıyoruz.
İranlı kadınlar yalnız değildir,
Yaşasın İranlı kadınların haklı mücadelesi,
Yaşasın kadın dayanışması,
Yaşasın kadınların özgürlük mücadelesi.
ODTÜ Mezunları Derneği
İstanbul Teknik Üniversiteliler Birliği
Hacettepe Üniversitesi Mezunlar Derneği
Mülkiyeliler Birliği